8 Mart 2011 Salı

Burun kıvırmak

Küçümsemek, önem vermemek anlamında kullanılır.

İngilizce karşılığı ise turn one's nose up. (Turn up: çevirmek, kıvırmak; nose: burun)

Buradaki birebirliğin, "omuz silkmek" maddesinde anlatılan birebirlikten farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü orada sözü edilen -2010'un En'lerini belirlerken de değindiğim gibi- bir jesttir. Jestlerin anlamlarındaki paralellik ise farklılık kadar şaşırtıcı değildir bana kalırsa. Her iki kültürde de omuz silkmenin önemsememek anlamına geliyor olması, el sallamanın Yunanistan'da "cehenneme kadar yolun var" anlamına gelmesi kadar ilginç değil. Buradaki burun kıvırmak ise elbette bir mimik değil, evlerden ırak, o ne be öyle! Ancak önemsemediğimiz, küçümsediğimiz şeyleri anlatırken kıvrılan uzvun aynı olması filhakika pek hoş. (Bu cümleyi de ben kurdum, evet.)

Meram benim, takdir sizin.

turn one's nose up


Çıkmadık candan umut kesilmez

Karşılığı TDK'da aynen şöyle veriliyor:
Elden gitti sandığımız bir şeyle ilgimiz büsbütün kesilmemişse gereken çabayı harcayarak onun elimizde kalmasını sağlayabileceğimizi umabiliriz.
Garantisi yok tabii. Umut dünyası.

İngilizcedeki "yakın" karşılığı ise şöyle: While there's life there's hope
(while: -iken, sürece; life: can, canlılık hayat; hope: umut)


Life, yani canlılığın "çıkmadık can" şeklinde karşılık bulması bence dilin zenginliğine güzel bir örnek teşkil etmektedir. Ne güzeldir ki umut, her iki dilde de ölüm kapımızı çalmadıkça varlığını sürdürecektir.

While there's life there's hope


7 Mart 2011 Pazartesi

Gönül telini titretmek

Duygulanmak, içine işlemek.

Bu deyimi her ne kadar TDK Sözlüğü'nde bulamasam da kullanıldığı yerleri ve anları hatırlıyorum. İngilizcedeki karşılığını da görünce buraya yazmak gerek diye düşündüm: tear/tug at heartstring (tear: yırtmak, tug: çekmek, heartstring: aslında böyle bir kelime yok. kalp ipi, gönül ipi olarak çevirebiliriz [heart: kalp, string: ip, şerit]). Bir insanın kalp ipini çekmek/koparmak karşılığına sahip. Anlamı da, biri size bu deyimde atfedilen şeyi yaparsa, içinizde aşk veya sempati duygularının uyanmasına neden olurmuş. İngilizce deyim sitesi böyle açıklamış. Çok ilginç, çok hoş. Neredeyse birebir aynı metaforlar kullanılmış.

Biz bazıları gibi, karşıt anlamlılara geçmedik. Misyonumuzu hâlâ ve inatla sürdürüyoruz.

tear at heartstrings