30 Kasım 2009 Pazartesi

Köprünün altından çok sular aktı

Bir olayın üzerinden çok fazla zaman geçtiğini ve dolayısıyla durumun değiştiğini anlatan bir deyim.

İngilizcede farklı şekillerde ancak bizdekiyle aynı anlama gelecek biçimde kullanılıyor. Örneğin, a lot of water has passed/flowed/gone under the bridge/dam (a lot of: çok, water: su, to pass/flow/go: akmak/geçmek, under: alt/altında, bridge: köprü, dam: baraj). İngiliz ingilizcesinde bu deyim, geçmişte kalan, unutulan bir meseleyi ifade ederken "Water under the bridge" olarak da kullanılıyor. Ama bizim kullandığımız şekli de, yani köprüden (ya da Amerikalılarda olduğu gibi barajdan) akma metaforu da günlük dilde mevcut.

A lot of water has passed under the bridge

18 Kasım 2009 Çarşamba

Samanlıkta iğne aramak

Çok büyük bir yerde çok küçük bir şeyi aramak anlamında kullanılır (şehirde kişi aramak için de kullanılır).

İngilizcesi Needle in a haystack (needle: iğne, in: içinde, haystack: tınaz, saman balyası) şeklindedir. Birebir çevrisi Saman balyasında iğne şeklindedir. Cümle içindeki kullanım şekli aynı olmasa da birebir aynı anlamda kullanılır.

Needle in a haystack

14 Kasım 2009 Cumartesi

Yaraya tuz basmak

Bir kişinin üzüntüsünü artıracak şekilde davranmak, acısının üzerine gitmek. Türkçede yaraya tuz biber ekmek olarak da kullanılabilir.

İngilizcedeki tam karşılığı rub salt in a wound (to rub: sürtmek, salt: tuz, in: içine/içinde, wound: yara) deyimidir. Tam olarak çevirdiğimizde, yaraya tuz sürtmek anlamına gelir. Türkçedeki ile birebir aynı anlama sahiptir.

rub salt in a wound
yaraya tuz biber ekmek

Burnunu sürtmek

Karşıdaki kişinin yanlış bir davranışta bulunduğunu o kişiye belli etmek, hissettirmek, hatırlatmak, aklının başına gelmesini sağlamak.

İngilizcede (to) rub someone's nose in it (to rub: sürtmek, nose: burun, in: içine/içinde) olarak geçer. Tam olarak çevirdiğimizde, burnunu bir şeyin içine sürtmek anlamına gelir. Türkçede kullandığımız anlama, doğrudan değil ama dolaylı olarak sahiptir.

rub someone's nose in it

8 Kasım 2009 Pazar

Erken kalkan yol alır

Aslında fazlasıyla adı üstünde bir atasözü olsa da açıklayalım, bir işe erken başlayanın kazançlı çıkacağını, daha fazla işi rahatlıkla bitireceğini belirtir. Gerçek anlamıyla da kullanılır.

İngilizcesi early bird gets/catches the worm (early: erken, bird: kuş, (to) get: kapmak, catch: yakalamak, worm: kurt/solucan) şeklindedir. Erken/hızlı davranan kuş solucanı kapar olarak çevirebiliriz. Çeviri biraz farklı olsa da anlam olarak birebir aynıdır. Öncü kişilerin başarıyla ödüllendirileceği anlamında da kullanılır. Ancak bu kullanım yaygın değildir.

early bird catches the worm